TÜRKİYE’DE YETİŞTİRİLEN KEÇİ GENOTİPLERİ

 

 

TÜRKİYE’DE YETİŞTİRİLEN KEÇİ GENOTİPLERİ*

 

Okan ATAY(1)      Özdal GÖKDAL(1)     Aynur KONYALI(2)     Mahmut KESKİN(3)

(1) Adan Menderes Üniversitesi Çine Meslek Yüksekokulu, Çine - Aydın

(2) Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Çanakkale

(3) Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, Hatay

 

*KAYNAK GÖSTERİLMEDEN ALINTI YAPILAMAZ:

 Atay, O., Gökdal, Ö., Konyalı, A., Keskin, M. 2011. Türkiye'de Yetiştirilen Keçi Genotipleri. Tarım Günlüğü (Agricultural Agenda), 1, 3, 103-109.

 


Giriş

Türkiye’de 2009 yılı istatistiklerine göre 5,078,285 baş keçi bulunmaktadır (1). Yıllardan beri Türkiye keçi varlığında dikkat çeken bir azalma olmakla beraber, son dönemlerde gerek keçi yetiştiriciliği konusunda bilimsel çalışma sayısının, gerekse hayvansal üretim içerisinde keçi yetiştiriciliğine ilginin arttığı gözlemlenmektedir. Öncelikle Saanen keçisi odaklı olarak başlayan bu ilgi, zaman içerisinde Alpin, Damaskus (Şam keçisi) ve Kilis keçisini de kapsayarak devam etmektedir. Keçi yetiştiricisinin damızlık ihtiyacını karşılamada yıllardan beri melezlemenin tercih edildiği çalışmalar yapılmıştır. Bugün bu çalışmalara ilave olarak Tarım Bakanlığı, Üniversiteler ve Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliklerinin işbirliği ile Kilis keçisi, Honamlı keçisi, Norduz keçisi ve Kıl keçisi gibi yerli ırklarımızın seleksiyon ile ıslahına ve/veya korunmasına çalışılması memnuniyet vericidir. Bu keçilerin bazılarının sayıları az olmakla beraber Türkiye’de farklı bölgelere uyum sağlamış değişik genotiplerin bulunduğu bilinmektedir.Bu makalede Türkiye’de yetiştirilen keçi genotiplerinin verim özellikleri, fiziksel özellikleri ve yayılma alanları hakkında kısa bilgiler verilmiştir.

 

Kıl Keçisi (Kara Keçi)

Yaygın olarak Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerde yetiştiriciliği yapılmasına karşın, Türkiye’nin bütün bölgelerinde bulunmaktadır. Türkiye keçi varlığının önemli bir kısmını (yaklaşık olarak, % 96) Kıl keçisi oluşturur. Kıl keçiler genellikle siyah olmakla birlikte beyaz, gri, kahverengi ve alaca renkli olabilmektedir. Erkek ve dişiler genellikle boynuzludur. Erişkin erkekler ortalama 65-90 kg, dişiler ortalama 45-65 kg canlı ağırlığa sahiptirler. Kombine verimli, yetersiz bakım-besleme ile her türlü iklim koşullarına uyabilen, dayanıklı bir ırktır. Farklı araştırmacılar tarafından Kıl keçisinde ortalama olarak 180-220 gün süren laktasyonda, %3-4 yağlı, 80-150 litre süt verimi bildirilmiştir. Doğumda keçi başına ortalama 1 oğlak elde edilmektedir. Öncelikli verimi çoğu yörede ettir. Süt ve kıl üretimi bakımından da önemlidir (2-6).

 

Ankara Keçisi (Tiftik Keçisi)

Başta Ankara olmak üzere İç Anadolu Bölgesi’nde ve Siirt, Mardin ve Bitlis illerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Türkiye’de en yaygın ikinci ırktır. Fakat sayıları ekonomik nedenlerden dolayı hızla azalmaktadır. Orta Asya kökenli bir ırk olduğu kabul edilir. Ufak cüsseli olan ırkta renk genellikle beyazdır. Siirt ve Mardin yörelerinde melezlemelerin de etkisiyle siyah, kahverengi ve gri renkli tiftik keçilerine rastlanır. Boynuzluluk genel bir ırk özelliğidir, fakat boynuzsuz teke ve keçilere de rastlanır. Ergin canlı ağırlık, erkeklerde 35-55 kg, dişilerde 30-40 kg arasında değişmektedir. Esas verimleri olan tiftik (Angora, Mohair), tekstil sanayisi için aranan bir hammaddedir. Tiftik verimleri dişilerde 3-4 kg, erkeklerde 4-6 kg’dır. Tiftik keçileri genellikle sağılmazlar. Sağıldığında bir laktasyon döneminde oğlağın emdiği hariç 25-50 kg’a kadar süt verebilirler. Etleri gevrek ve lezzetli olduğundan özellikle tiftik oğlaklarına talep fazladır. Döl verimleri düşüktür. Oğlaklama oranı %80, ikizlik oranı %1 kadardır. Geç gelişen bir ırktır (2, 4-6).

Geçmiş yıllarda Türkiye’den Güney Afrika ve ABD gibi ülkelere götürülerek, tiftik verimi ile diğer performans özellikleri ıslah yoluyla iyileştirilmiştir. Yetiştiriciliği dünyada yaygın olarak yapılmaktadır. Türkiye’de ise üretimi ekonomik olmadığı için azalırken, günümüzde gen kaynağını koruma programları devreye girmiştir (2, 4-6).

 

Kilis Keçisi

Gaziantep, Kilis ve Hatay yöresinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Halk elinde, uzun yıllar içerisinde Şam keçileri ile Kıl keçilerinin melezlenmesi ile oluşmuş bir ırk olduğu tahmin edilmektedir. Genellikle küçük gruplar halinde bağ, bahçe çevresinde aile işletmelerinde yetiştirilir. Renk genellikle siyahtır. Gri, kahverengi ve alacalara da rastlanır. Erkek ve dişiler boynuzlu ya da boynuzsuz olabilirler. Kulaklar uzun, geniş ve sarkıktır. Vücut uzun kıllarla örtülüdür, göğüs ve sağrı iyi gelişmiştir. Kas ve kemik gelişimi iyidir. Gelişmiş bir meme yapısına ve sütçü tip görünüme sahiptirler. Erkekler 50-60 kg, dişiler 35-45 kg canlı ağırlığa sahiptirler. Laktasyon süreleri 210-260 gün, süt verimleri 200-300 kg’dır. İyi bakım ve besleme koşullarında süt verimleri 400-500 kg’a kadar çıkar. Kıl verimleri 500-600 gramdır. Genç ve yeni sütten kesilmiş oğlaklar dışında etleri pek değerli değildir (2, 4-6).

 

Damaskus Keçisi (Şam Keçisi)

Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail, Kıbrıs ve Türkiye gibi ülkelerde yetiştiriciliği yapılan, sütçü bir keçi ırkıdır. Genellikle kahverengi renkte olmakla birlikte, alaca, siyah ve grilere de rastlanır. Vücut uzun kıllarla örtülüdür. Laktasyon süresi 200-290 gün ve süt verimi 250-550 kg arasında olan ırkın döl verimi 1.5-1.8 arasında değişmektedir. Yerli Kilis keçisinin oluşumunda rol oynamıştır (7, 8).

 

Norduz Keçisi

Van İli Gürpınar ilçesi civarından köken alan Norduz keçileri, yüzyıllarca lokal ekolojik koşullara uyum sağlamış özel bir keçi genotipidir. Norduz genotipinin oluşmasında bölgedeki mikro klimanın, orta-yüksek ve yüksek yaylaların varlığının ve buradaki topoğrafik yapı ve bitki çeşitliliğinin etkili olduğu bilinmektedir. Yetiştiriciler arasında vücut büyüklüğü, görünümü ve süt veriminin yüksekliği ile tanınmaktadır. Norduz keçilerinden üretilen sütler ailenin süt ihtiyacının karşılanmasında ve yöresel Van otlu peynirinin üretiminde koyun sütleriyle birlikte kullanılmaktadır. Yetiştirildikleri bölgede yaşanan sosyal ve ekonomik problemler yetiştiricilerin köyden kente göç etmelerine ve dolayısıyla Norduz keçilerinin sayısının hızla azalmasına yol açmıştır. Son yıllarda ağır tehdit altında olduğu bildirilen Norduz keçisini koruma programları devreye girmiştir. Norduz keçileri genellikle siyah, kül rengi ve gri renklidir. Ayrıca beyaz, krem, siyah-beyaz ve kahverengi gibi renkler de gözlenmektedir. Kulaklar hafif sarkıktır. Tekeler V şeklini andıran uzun, dik ve gösterişli bir boynuz yapısına sahiptir (9-14).Norduz keçilerinin süt verimi ve laktasyon süresi sırasıyla 138.5-347.2 kg ve 185.1-226 gün, canlı ağırlıkları 48-58 kg, oğlaklarda doğum ağırlığı 2.71-3.01 kg, 180. gün canlı ağırlığı 20.3 kg, doğum-180.gün arasındaki günlük canlı ağırlık artışı 96.5 g, ikizlik oranı %30’dur . Norduz keçilerinde kıl verimi 424.9 g olarak saptanmıştır (9-14).

 

Honamlı Keçisi

Honamlı Keçisi Akdeniz Bölgesi, Toros Dağları etekleri, Antalya, Konya ve Isparta yörelerinde yetiştirilen ve Kıl keçilerden farklı olarak dışbükey bir burun yapısı ve kısa üst dudak yapısı ile dikkati çekmektedir. Renk çoğunlukla siyahtır. Alın ve ayaklarda beyaz lekelere rastlanmaktadır. Doğum ağırlığı 3.86 kg, keçilerde canlı ağırlık 73.4 kg, günlük süt verimleri 537-1505 g, 120.gün canlı ağırlığı 25.8-31.2 kg’dır. Yok olma tehdidi altında olan Honamlı keçisinin tanımlanması ve korunması ile ilgili projeler devreye girmiştir (15, 16).

 

Gürcü Keçisi

Türkiye’nin Gürcistan sınırındaki illerde (Kars ve Ardahan) yetiştirilir. Tiflis veya Kafkas keçisi adı da verilmektedir. Ovalık alanlarda yetiştirilen Gürcü keçilerinin renkleri siyah, gri ve beyaz’dır. Yüksek ve iri bir vücut yapısına sahiptirler. Tekelerin boynuz yapısı Kıl keçilerden farklılık gösterir. Gürcü keçisi tekelerinin uzun ve dik olan boynuzları uç bölümünde birbirine temas etmektedir (17). Gürcü keçilerinin verim özellikleri yeterince araştırılmamıştır. Bununla birlikte et ve süt verimlerinin oldukça iyi düzeyde olduğu kabul edilmektedir. Türkiye’de bilimsel olarak yeni tanımlanmaya başlanan Gürcü keçilerinin sayıları son yıllarda hızla azalmaktadır (17).

 

Abaza Keçisi

Türkiye yerli gen kaynaklarından biri olan Abaza keçileri, Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi’nde özellikle Ardahan, Çıldır, Posof ilçeleri ve Artvin ili Şavşat, Borçka ilçelerinde lokal olarak yetiştirilen ve sayılarının oldukça az olduğu tahmin edilen bir ırktır (18).Abaza keçilerinde kıllar kısadır. Genel olarak bronz renginde, ağız, gözlerin etrafı ve bacaklarda siyah renklilik bulunan bir ırktır. Türkiye’de bilimsel olarak son yıllarda tanımlanmaya başlanan Abaza keçilerinin süt verim düzeylerinin yüksek olduğu tahmin edilmektedir (18).

 

Alpin Keçisi ve Melezleri

Alpin keçileri genel olarak kahverengi veya kurşuni renkte, karın altı, bacakların alt kısmı, kuyruk, baş ve sırt çizgisinin daha koyu renkte olduğu tipleri yaygındır. Zorlu iklim koşullarına ve dağlık bölgelere uyum özelliğinin iyi olduğu kabul edilmektedir. Süt verim yönlü olan Alpin’lerin süt verimi 550-600 l, doğuran keçi başına oğlak verimi 1.5’dir. Türkiye’de özellikle Kıl keçi ile melezleme çalışmalarında ıslah edici materyal olarak kullanılmaktadır. Toros Alacası olarak isimlendirilen Alpin x Kıl keçisi melezlerine sahada rastlanmaktadır (6).

 

Türk Saanen Keçisi

Türk Saanen keçisi ülkemizde süt ve döl veriminin yüksekliği ile tanınmaktadır ve yaygın yetiştirme alanına sahiptir. Renkleri kremden beyaza doğru değişmekte, genel olarak kısa kıllı, dik ve küçük bir kulak yapısına sahiptir. Her iki cinsiyette de boynuz, küpe ve sakala rastlanmaktadır. Meme yapısı “koltuk meme” olarak tabir edilen tarsal eklem üstünde kalan, sarkık olmayan formdadır. Ergin keçi canlı ağırlığı 50-60 kg arasında değişmektedir. Ergin teke canlı ağırlığı 60-80 kg arasında olup 100 kg canlı ağırlığa kadar ulaşabilmektedir. Türk Saanen keçileri iyi bakım koşullarında erken yaşta eşeysel olgunluğa ulaşmakta ve 8-10 aylık dönemde damızlıkta kullanılabilmektedir. Ortalama oğlak verimi %180, oğlaklarda doğum ağırlıkları 3-3,5 kg olarak ifade edilmektedir. Laktasyon süt verimleri 500-650 l arasında değişmekte olup laktasyon süreleri ortalama 270-280 gün arasındadır (19-21).

 

Malta (Maltız) Keçisi

Maltız keçileri iri yapılı olup renkleri kırmızıdan siyaha, beyazdan kahverengine ve alaca renklilere olmak üzere değişiklik göstermektedir. Genellikle uzun, geniş, sarkık ve uç kısımları kıvrık kulaklara sahiptir. Meme formları sarkık ve diz altına kadar uzanabilmektedir. Boynuzsuz hayvanların oranı daha fazla olup boynuzlulara da rastlanmaktadır. Keçilerde canlı ağırlık 40-50 kg, tekelerde 50-60 kg arasında değişmektedir. Oğlak verimi 1,9-2,4 arasında değişmektedir. Doğum ağırlığı ortalama 3 kg’dır. Laktasyon süt verimleri 275-330 l arasında değişmekte olup laktasyon süresi ortalama 240-250 gündür (19-22).

 

Gökçeada Keçisi

Gökçeada’da serbest koşullarda yetiştirilmekte, meraya ilave herhangi bir yem sunumu gerçekleştirilmemektedir. Hayvanlara sağım da yapılmamaktadır. Genellikle siyah renkli olan keçilerin baş bölgelerinde çoğunluğunda açık renkli akıtmaları bulunmaktadır. Ancak gök mavisi, kahverengi ve az da olsa alacalara rastlanabilmektedir. Gökçeada keçisi, uzun kıllı, küçük yapılı bir ırk olup kısa ve dik kulaklara sahiptir. Boynuzlu ve boynuzsuz hayvanlar her iki cinsiyette de gözlenmektedir. Ergin keçilerde canlı ağırlık 30-40 kg, tekelerde ise 40-50 kg arasındadır.Gökçeada keçilerinde oğlak verimi, doğuran keçi başına 1,2-1,7 olarak gözlenmiştir. Oğlakların doğum ağırlıkları ortalama 2,5 kg’dır. Laktasyon süt verimleri 225-250 l arasında değişen ırkın laktasyon süresi ortalama 250-260 gündür (19-22).

 

Akkeçi

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü tarafından Saanen (%75) ve Kilis keçisinin (%25) melezlenmesi sonucu meydana getirilmiş bir ırktır. Yaklaşık 50 yıldan beri A.Ü. Ziraat Fakültesi’nde damızlık olarak üretilmektedir (5).

 

Bornova keçisi

Bornova keçisi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünce Malta keçisi, Alman Beyaz Asil keçisi ve Anglo-Nubian genotipleri arasındaki üçlü melezleme yapılarak oluşturulmuş. Batı Anadolu için geliştirilmiş bir tip olan Bornova keçisi yayılma olanağı bulamamıştır (23).

 

Teşekkür

Katkıları için Prof. Dr. Gürsel Dellal’a, Prof. Dr. Türker Savaş’a, Dr. Cemil Tölü’ye, Dr.İrfan Daşkıran’a, Zir. Müh. Erdoğan Sezgin’e ve Ali Kahraman’a teşekkür ederiz.

  

Kaynaklar

http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=46&ust_id=13. Erişim tarihi: Nisan 2011.

Özder, M., 2006. Keçi Irkları. Keçi Yetiştiriciliği (Ed.)Mustafa Kaymakçı, İzmir İli Damızlık Koyun ve Keçi Yeiştiricileri Birliği YayınlarıNo:2., 17-42,.İzmir.

Atay, 0., Gökdal, Ö.,Eren, V., 2010.Yetiştirici Koşullarında Kıl Keçilerin Kimi Verim Özellikleri.,Ulusal Keçicilik Kongresi 2010, Çanakkale, Sözlü Sunum, 25/06/2010.

Şengonca, M., 1989. Küçükbaş Hayvan Yetiştirme (Keçi Yetiştirme), Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Bursa.

Ertuğrul, M. 1997. Keçi Yetiştirme (Ed. M. Ertuğrul) Hayvan Yetiştirme (Yetiştiricilik) 2. Baskı, Ankara.

Özcan, L., 1989. Küçükbaş Hayvan Yetiştirme I (Keçi Üretimi) Ç.Ü.Z. F. Zootekni Bölümü, Ders Kitabı No:111. Balcalı / Adana.

Keskin, M., Biçer, O., Gül, S., 2007. Şam Keçisi ve Türkiye Keçi Yetiştiriciliği için Önemi. 5. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi 5-8 Eylül 2007 Van s.49.

Keskin, M., 2002. Effect of Rearing Systems on Kid Performance, Lactation Traits and Profitability of Shami (Damascus) Goats. Journal of Applied Animal Research, 22 (2); 267-271.

Aygün, T., Mert, N. 2007. Norduz Keçilerinde Kan Proteinleri Polimorfizmi ile Kimi Süt Verim Özellikleri Arasındaki İlişkiler. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2007, 17(1): 45-53.

Daşkıran, İ., Cedden, F., Bingöl, M. 2004a. Norduz goat of East Anatolia. Journal of Animal and Veterinary Advances, 3, 12, 881-883.

Özel, D., Aygün, T. 2010. Norduz Oğlaklarının Büyüme-Gelişme Özellikleri ve En Uygun Büyüme Modelinin Belirlenmesi. Ulusal Keçicilik Kongresi 2010, 24-26 Haziran, Çanakkale, 233-236.

Daşkıran, İ., Yılmaz, A., Çetin, A.Ö. 2004b. Norduz keçisi yetiştiriciliği ve bazı tanımlayıcı vücut Ölçüleri. IV.Ulusal Zootekni Bilim Kongresi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü, 1-3 Eylül 2004, 123-128.

Karakuş, F., Kor, A., Bingöl, M., Tuncer, S.S., Yılmaz, A., Cengiz, F. 2010. Norduz ve Kıl Keçilerinde Kıl Verimi ve Kalitesinin Belirlenmesi. Ulusal Keçicilik Kongresi 2010, 24-26 Haziran, Çanakkale, 219-222.

Bingöl, M., Gökdal, Ö., Aygün, T., Yılmaz, A., Daşkıran, İ. 2011. Some productive characteristics and body measurements of Norduz goats of Turkey. (Basılmamış).

Ertuğrul, M., Dellal, G., Elmacı, C., Akın, A.O., Pehlivan, E., Soysal, M.İ., Arat, S., 2010. Çiftlik hayvanları genetik kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı. Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi, 11-15 Ocak 2010, Ankara, 179-198.

http://www.tagem.gov.tr/program%20degerlendirme/2011/HAYSUD/haysud_buyuk_kucuk_hay.pdf (Erişim tarihi:28.03.2011, sayfa 335).

Sezgin, E., Kopuzlu, S., Yüksel, S. 2010a. Gürcü keçisi. Ulusal Keçicilik Kongresi 2010, 24-26 Haziran, Çanakkale, 237-240.

Sezgin, E., Kopuzlu, S., Yüksel, S. 2010b. Abaza keçisi. Ulusal Keçicilik Kongresi 2010, 24-26 Haziran, Çanakkale, 241-244.

Tölü, 2009. Farklı Keçi Genotiplerinde Davranış, Sağlık ve Performans Özellikleri Üzerine Araştırmalar Doktora tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.

Tölü, C., Savaş, T., 2010. Gökçeada, Malta Ve Türk Saanen Keçi Genotiplerinin Döl Verim Özellikleri Bakımından Karşılaştırılması. T.Z.F. Derg., 2010-7 (2): 113-121.

Tölü, C., Yurtman, İ.Y., Savaş, T., 2010. Gökçeada, Malta Ve Türk Saanen Keçi Genotiplerinin Süt Verim Özellikleri Bakımından Karşılaştırılması. Hayvansal Üretim, 51(1), 8-15.

Tölü, C., Konyalı, A., Yurtman, İ.Y., Savaş, T., 2007. Malta ve Gökçeada keçisinde doğum, oğlak büyümesi ve erken laktasyon süt verimi. V. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi, 5-8 Eylül, Van, Türkiye.

Şengonca, M., Kaymakçı, M., Koşum, N., Taşkın, T., Steinbach, J., 2002. Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi, Hayvansal Üretim 43(2): 79-85.

Yorumlar